Antik
kaynaklarda ‘Nesos, Chalkis, Pordoselene, Khidonia’ yerleşim birimleri
olarak belirtilen ve Ayvalık civarında lokalize edilen yerlerden Nesos,
bugünkü Alibey Adası, Khidonia Alibey Adası’nın Lale Adası’na bakan
kısmı, Korifantis ve Gümüşlük civarında buluntular veren birimler
olarak karşımıza çıkmaktadır
Ayvalık
merkezini ele aldığımızda Alibey Adası girişindeki Khidonia’da
Helenistik,Roma ve Bizans Dönemlerine ait kültür kalıntıları
gözlenmektedir.
Osmanlı
kayıtlarında 1770 tarihindeki deniz savaşı ile söz edilmeye başlanan
Ayvalık, 1789’dan itibaren önemli bir metropolitlik ve gayri Müslimlerin
yaşadığı özerk bir bölge olarak öne çıkmaktadır. Bu özerklik kentte
yaşayan Rum ahalinin 1821 Yunan ayaklanmasına katılmasına kadar sürer.
Sonraları ilçenin büyük bir kısmı boşaltılır ve 1840 yılında Karesi
Sancağına bağlanarak Osmanlı Devleti’nin bir ilçesi olur. Daha sonra
Rumların dönmelerine izin verilmekle beraber kent, eski canlılığına
kavuşamamıştır.
( Gündoğumunda da, Günbatımında da Şeytan Sofrası mevkiiğinden Ayvalık"ı seyretmek bir ayrıcalıktır)
29
Mayıs 1919 Yunan kuvvetleri tarafından İngilizlerin desteği ile işgal
edilen Ayvalık’ta, Ulusal Kurtuluş savaşımızın Ayvalık Cephesini kuran
172. Alay Komutanı Yarbay Ali Bey tarafından ilk kurşun sıkılmış. Şirin
ilçemiz, 19 ve 20.inci yüzyılın başlarında en parlak dönemini yaşamış. O
günlerden zamanımıza neo-klasik mimarinin ender örneklerini Ayvalık
sokaklarında görmekteyiz. Bu doku içinde yükselen kiliseler ise göze
çarpmakta. Kentin yerleşim düzeni amfiteatr şeklinde olup, dar cadde ve
sokaklar ve birbirine bitişik evler görülmeye değer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder